karşılıklı anlaşma

GeçmişCümleler

"karşılıklı anlaşma" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Trade/Economic

1	Ticaret/Ekonomi	karşılıklı anlaşma	mutual agreement i.
The enlargement process cannot be forced, but must be the outcome of mutual agreement and founded on mutual trust. Genişleme süreci zorlanamaz, ancak karşılıklı anlaşmanın bir sonucu olmalı ve karşılıklı güvene dayanmalıdır. More Sentences
General

2	Genel	karşılıklı anlaşma	collective bargaining i.
3	Genel	karşılıklı anlaşma	collective agreement i.
4	Genel	karşılıklı anlaşma	agreement by mutual i.
5	Genel	karşılıklı anlaşma	pledge i.
6	Genel	karşılıklı anlaşma	tryst [scottish] i.
Idioms

7	Deyim	karşılıklı anlaşma	meeting of (the) minds i.
8	Deyim	karşılıklı anlaşma	a meeting of minds i.
9	Deyim	karşılıklı anlaşma	a meeting of minds i.
Law

10	Hukuk	karşılıklı anlaşma	mutual agreement i.
Politics

11	Siyasal	karşılıklı anlaşma	compromise i.
Linguistics

12	Dilbilim	karşılıklı anlaşma	intercomprehension i.
Modern Slang

13	Modern Argo	karşılıklı anlaşma	agreedom i.

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General

1	Genel	(kar veya artan masraf nedeniyle) aynı mülkün karşılıklı anlaşma yolu ile birinden diğerine devredilmesi	demise and redemise i.
2	Genel	karşılıklı anlaşma ile	by common consent zf.
Colloquial

3	Konuşma Dili	karşılıklı anlaşma bildiren ünlem	check ünl.
Idioms

4	Deyim	karşılıklı güven üzerine kurulu anlaşma	gentleman's pact i.
5	Deyim	karşılıklı güvene dayalı anlaşma	a gentleman's agreement i.
Trade/Economic

6	Ticaret/Ekonomi	alınan bir borcun geri ödenmeye başlanılmadan önce karşılıklı anlaşma ile geçmesi kabul edilen süre	grace i.
7	Ticaret/Ekonomi	karşılıklı anlaşma ile iş akdini sonlandırma	mutual rescission i.

8	Ticaret/Ekonomi	karşılıklı güvene dayalı anlaşma	gentleman’s agreement i.
9	Ticaret/Ekonomi	karşılıklı işlemlerin netleştirilmesine imkan veren anlaşma	master netting arrangement i.
10	Ticaret/Ekonomi	karşılıklı ticari anlaşma	executive trade agreement i.
Law

11	Hukuk	karşılıklı anlaşma ile eski yükümlülüğün yerine yenisini koymak	novate f.
12	Hukuk	karşılıklı anlaşma için zamanı olmak	imparl f.